Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir neoliberal sistem! Atatürk'ün kurduğu ülke yağmalandı
Bitecek bu neoliberal düzeniniz, devlet devlet olacak yeniden. Beşli çetenizle birlikte tarihin çöplüğüne atılacaksınız.
Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bir neoliberal sistem!
Neoliberalizm; her eylemi özelleştirmek ve sermayeleştirmektir. Ancak Aptal OT Toplumlar ile birlikte uygulanır.
Devletin elinde olması gereken temel mal ve hizmet üretimini özelleştirmek satmak,böbreğini verip diyalize mahkum olmaktır. Bir
Yığın OT çomarın cehaletinin bedelini bende ödüyorum buda benim zoruma
gidiyor. Türkiye’de özelleştirme demek Türklerin soyulması demektir.
- Aslında Satılan Vatandır! Necdet SEVİNÇ, 11 Mayıs 2005
Türkiye’yi
yönetenler, herhalde “Türkiye Türklere bırakılmayacak kadar önemli bir
ülkedir” diyen dolandırıcılıktan sabıkalı medya soytarısının fikrini
benimsiyor olacaklar ki, birçok ağır sanayi kuruluşundan sonra Ereğli
Demir Çelik fabrikalarını da satışa çıkardılar.
Bahane aynı
bahane: Efendim, liberal ekonomiyi uygulayabilmek için devletin iktisadî
faaliyetten elini çekmesi ve bütün devlet fabrikalarının
özelleştirilmesi şartmış!
Değildir!
Çünkü liberalizmi ihraç eden ülkelerde bile devletin ekonomik hayata müdahalesi Türkiye’dekinden kat be kat fazladır. Mesela
Amerika, Japonya ve Avrupa Birliği gibi ülkelerde devletin ekonomi
üzerindeki payı ortalama %47’iken, Türkiye’de %23’tür ki, bu rakam
aslında devletin çökertildiğini göstermektedir.
Kaldı ki,
liberalizm ve özelleştirme, iddia, edildiği gibi, eğer bir ülkenin
iktisadî refahını temin edebilseydi, Osmanlı imparatorluğu çökmezdi.
Aksine Osmanlı imparatorluğu, deniz yolları, demir yolları, madenler,
telefon ve tramvay şirketleri, marangoz ve kibrit atelyelerine varıncaya
kadar bütün işletme ve imalathaneler ecnebilerin eline geçtiği için
batmıştır!
Biz Cumhuriyet’in ilk yıllarında ecnebilerin ele
geçirdiği şirket ve fabrikaları millileştirerek ikinci bir Kurtuluş
Savaşı vermiştik. Şimdi 80 yıllık Cumhuriyet’in bütün kazanımlarını borç
faizlerinin 3 -5 aylık taksiti için ona buna devrediyoruz.
Türk
Ordusu’nun yakıt ihtiyacını karşılayan Tüpraş’ı satıyoruz! Harp
Sanayiinin çelik ihtiyacını temin eden Erdemir’i satıyoruz. Petro-kimya
tesislerini satıyoruz. Bankaları, limanları satıyoruz. Tekeli -
Sahilleri, sınır boylarını, dağları ovaları satıyoruz.
Yani vatanı satıyoruz, vatanı!
Çiftçimizin
ürettiği domates bile marketler aracılığı ile sunuluyor bize! Üreten
Türk, tüketen Türk fakat parayı Sermaye sınıfı kazanıyor. Türkiye’de özelleştirme demek Türklerin soyulması demektir.
Lütfen
herkes cebindeki sigara paketini çıkarıp masanın üzerine koysun. Eğer
On paketten Onu'da yabancı sigara değilse ben sözümü geri alırım.
Ülkemizde Üretim olmadığından" Hayat pahalı." Türkiye'nin gerçek meselesi üreten değil tüketen ekonomi modelidir.
TEKEL'in
alkol bölümü sadece 2003 sonunda 292 milyon$’a Mey grubuna satıldı. Bu
grup 3 yıl geçmeden %90 hisseyi 810 milyon$’a TPG Capital’e sattı. TPG 4
yıl sonra aynı markayı 2,1 milyar$’a Diageo’ya sattı. Düşünün ki bu
yeteneğimizle 17 yılda Üretim yapan Milletin devletin Fabrikaları
Yabancılara sattlar!
… Yabancı sigara tekelleri, Türkiye’de Türk
tütünü ve sigaralarıyla yarışamıyordu. Bu nedenle TEKEL’in sigara
bölümünün satışıyla yakından ilgileniyor ve sabırsızlıkla TEKEL’in
satışını bekliyorlardı. 25 Ocak günü yapılan ihalede, bir milyar 710
milyon dolar teklif veren İngiliz Brıtısh American Tobacco TEKEL
Sigara’yı aldı… Bu satışla, Türkiye’de sigara sanayi devlet tekeli olmaktan çıktı ve uluslararası dev bir şirketin tekeline girdi. Sigara da sağlanan büyük boyutlu gelir yurt dışına gider oldu.
Türk tütüncülüğü hemen hemen yok edildi ve Binbir güçlükle yaratılan;
altı büyük ve modern fabrika, 110 yaprak tütün işletmesi, 84 pazarlama
müdürlüğü, 19 alkollü içki üreten tesis, 10 tuz işletmesi, 1 kibrit
fabrikası, 1 ambalaj fabrikası, 1 viskoz fabrikası yabancıların
mülkiyetine geçti…
Gerçekler düşündürür, o yüzden hazmedemiyor kimse..
Çünkü gerçekler değil kullanışlı yalanlar daha çok satar..
Çünkü tüketim eğilimi Getirisi olmayan Bilinçsiz bir toplumda
yaşıyoruz. - Türkiye'nin gerçek meselesi üreten değil tüketen ekonomi
modelidir. Ülkemizin gerçek meselesi, bitirilen tarım yok edilen
hayvancılıktır - Nohudu ithal ediyorsun, mercimeği ithal ediyorsun, eti
ithal ediyorsun. Samanı ithal ediyorsun ..‘Son Fabrika satıldığında, Son
üretici toprağını terk ettiğinde, Mankurtlar beton ve asfaltın
yenmeyen bir şey olduğunu anlayacak!”
Türkiye’nin gerçek meselesi
üreten değil tüketen ekonomi modelidir Ülkemizin gerçek meselesi,
bitirilen tarım yok edilen hayvancılıktır - Bakkaldaki mercimeğinden,
buğdayına her şey BATI'nın eline geçmiş, günde 10 saat taşerona çalışan
Kafası kalın 3.30'luk ayakçı Takımlarına “MİLLİ DEVLET” mastürbasyonu
Hadi bakıyım
Yorumlar
Yorum Gönder