Osmanlı yüzbinlerce. Alevi-Bektaşi Kızılbaş Türkmeni Öldürdü

 Kürt tarihçisi Şeref Han tarafından farsça olarak kaleme alınan Şerefname adlı eserde Diyarbakır, Muş, Bitlisin o dönemlerde nasıl yoğun bir Türkmen nufusu barındırdığını yine buralardaki Kızılbaş Alevi Türkmenlerin katledilerek nasıl temizlendiğini, kadınlarının, mal ve mülklerinin nasıl ganimet olarak alındığını  etraflıca anlatır. Bugün Doğu ve Güneydoğu'da hak iddaa eden ve Türkleri işgalci olarak değerlendiren Kürtçü Siyaset bunların hiç birini görmez Oysa O bölgeler tarihte Osmanlı-Kürt ittifakı ile yüzbinlerce. Alevi-Bektaşi Kızılbaş Türkmenin kanları akıtılarak yine onbinlercesinin göç ettirilerek, binlercesinin ise asimile edilerek yok edillmesi üzerine elde edilmiştir. 1514 yılında 498 köyü Alevi olan Diyarbakır'da bugün sadece bir kaç köy Alevi Türkmen kalabilmiştir.

Her dönemde Sünni İslamcılar kurtlerin menfaatine çalışıyor. Bu günde durum aynı.

ATSIZ der ki
Her türlü fikir ve kültür haysiyetinden mahrum olmalarına rağmen, şimdi şu kızıl Kürtlere kısaca cevabımızı verelim:
 Türkiye’nin doğu illeri, doğu illerinde yaşayan Türklerin ve genel olarak bütün Türk ırkının vatanıdır. Artuklular, Saltuklular, Karakoyunlular, Akkoyunlular’ın hüküm sürdüğü, anıtlar diktiği bölgeler elbette Türk’tür. Türk kalacaktır. Bu bölgelerde daha eski olmak hiçbir şey ifade etmez, maymunlar daha da eskidir.
Hayali Kürdistan’a başkent yapmak istediğiniz Diyarbakır, Büyük Türkmen Beği Uzun Hasan’ın şehridir. Don Kişotlar’ın başkenti olamaz.