Yıl 2004, yer Harvard Üniversitesi, Erdoğan Kıbrıs'ta Belli bir oranda toprağı verebiliriz.

Kıbrıs'ta toprak verilmesini ilk kim gündeme getirmiş bakın! Arşivler yalan söylemez yani. 30 Ocak 2004 Cuma: Dünyaca ünlü Harvard Üniversitesi'nde  Erdoğan, "Kıbrıs'ta toprak vermeyi düşünüyor musunuz?" sorusunu "Belli bir oranda verebiliriz" diye yanıtladı. 

 Erdoğan, ABD gezisinin son durağı olan Boston'da oğlu Bilal'in okuduğu Harvard Üniversitesi JFK Devlet Okulu'nda ‘‘Ortadoğu'da Demokrasi, Avrupada Çoğulculuk ve Türkiye Perspektifi’’ konulu bir konferans verdi. 300 öğrencinin dinlediği konferansta, önemli mesajlar veren Erdoğan, bir soru üzerine ‘‘Kıbrıs'ta belli bir oranda toprak verebileceklerini’’ söyledi. Harvard Üniversitesi Dekanı Graham Allison tarafından öğrencilere takdim edilen Erdoğan, konferansa ‘‘Harvard, geçmişte olduğu gibi, bugünde dünya çevresinde değerli yetenekleri eğitim kadrosuna çeken bir mıknatıs işlevi görmektedir. Bunu oğlum burada okuduğu için söylemiyorum. İnandığım için söylüyorum’’ sözleriyle başladı. 

O günlerde dönemin Ege Ordu Komutanı Hurşit Tolon ise, "Kıbrıs'ta verkurtul diyenler var. Kimse merak etmesin. Biz nöbetteyiz. Bir çakıl taşı bile vermeyiz" diyecekti...

Sonra mı? FETÖ kumpasları ile "hesap" soruldu Tolon Paşa'dan...

Ya Rauf Denktaş'a yaptıklarınız? Unuttuk mu? Sizin cemaziyelevvelliniz budur!

"Rauf Denktaş'ı sırtından hançerlediğimiz gün, Denktaşı yanlız bırakıp Annan planlarına ortak olmasaydı, bugün Akdeniz bu durumda olmazdı.

2002. ABD'nin BOP iktidarı getirildi.ilk iş… Kıbrıs'ta yes be annem referandumu yapıldı. Denktaş'ın yanında durması gereken Türkiye, Denktaş'ı sırtından hançerledi. Akp bütün gücüyle “evet” denmesi için çalıştı.

Millî hedeflerden öyle sapıldı ve millî dâvalar öyle unutturuldu ki, Rauf Denktaş gibi bir efsane bile, temsil ettiği halka, Kıbrıs’ın elden gitmekte olduğunu söyleyebilmek için bir televizyon dizisinde aktör olarak rol almak zorunda bırakıldı!

Vah Türkiyem, vah

 

 Doç.Dr.Kürşad Zorlu'nun - Merhum Rauf Denktaş'la Yaptığı Röportaj (Ekim /2005 -Lefkoşa) TSK'ya kurulacak Kumpasları pkk açılımı ermeni açılımı - Ege'de Akdeniz'deki tavizler nasıl dayatıklarını anlatmakta.

Malum zat Kıbrıs'ta bir adım önde olacağız dedi ve Annan planına evet oyu verdirtti. Denktaşı yanlız bırakıp Annan planlarına ortak olmasaydı, bugün Akdeniz bu durumda olmazdı.

Kuzey Kıbrıs Türk Devleti ver-kurtul sınıfına sokuldu. Rahmetli Denktaş ABD’nin isteği ile devre dışı bırakıldı. “Git vatanında konuş” diye hakaret edilerek aşağılandı. 

 

DENKTAŞ hükümranlık haklarını, Doğu Akdeniz'i filan savunurken, neredeyse "hain" ilan ettiniz. AB ile kol kola, "Annan Planı"nı (İngilizler'in yazdığı) savunuyordunuz.  "Yes Be Annem"ciler...

Erdoğan Annan Planı’na yöneltilen eleştirilerle ilgili Denktaş hakkında “Denktaş’ın o dönem gelip Türkiye’de Kıbrıs meselesiyle ilgili çeşitli toplantılar düzenlemesini de eleştirerek, “Yani yapılacak bir şey varsa, buyur Kıbrıs'ta onu yap. Ne anlatacaksan Kıbrıs'ta anlat.

2004 Annan Planı öncesi Kuzey Kıbrıs’ta milli kahraman Rauf Denktaş iktidarını devirenler bugün ‘’milli’’ olmuşlar.‬ Türkiye'nin başında Kendi Milli Ordusuna Kumpas kuran Taşnak Kalıntısı Kılıç Artığı devşirmeler Var?

24 Nisan 2004’te gerçekleştirilen Annan Planı Referendumu ,AKP iktidara gelir gelmez her nasıl oldu ise(!) Annan Planı denilen ve Kıbrıs Türkünü yok edecek plan da taraflara sunulmuştu. Soruyorum 10 yıldır Yunanlılar adaları işgal ederken neden ses çıkarmadınız? ABD ile yığınak yaparken Yunan geldiğinde neden ses çıkarnadınız? Herşey planlı...

2002'de rahmetli Denktaş çok ağır bir kalp ameliyatı geçirmek üzere hastaneye yatmış; ameliyatının hemen sonrasında neredeyse narkozun etkisinde iken Annan Planı'na onay verdiğini beyan eden yazıyı imzalatmak isteyen kendini bilmezlerle karşılaşmıştı.

Denktaş, Planı hiçbir zaman onaylamamıştır. O hassas dönemde Gül ve AKP Genel Başkanı Erdoğan tedavisinin devamı için Ankara'ya gelen Denktaş'a baskı kurmuş ve Annan Planı'nı hemen imzalamasını istemişlerdi. Denktaş ve ekibi sağlamdı ve Planın, bir yok oluş planı olduğunu çok iyi bilmekteydiler. AKP ısrar etmekte ve Denktaş'a karşı ilk kez Türkiye iktidarı siyasi bir tavır ortaya koymuştu.

Denktaş 1968 yılından beri müzakereleri yürüten biri olarak Rum'un hedeflerini çok iyi bilmekte ve uyarılarını yapmaktaydı. Rahmetli Denktaş, Rum tarafının adanın tamamını Yunan yapmak ve Enosis'i gerçekleştirmek peşinde olduğunu çok iyi bilmekteydi.

 

"Rauf Denktaş'ı sırtından hançerlediğimiz gün, Doğu Akdeniz gitti"
Malum zat Kıbrıs'ta bir adım önde olacağız dedi ve Annan planına evet oyu verdirtti. Denktaşı yanlız bırakıp Annan planlarına ortak olmasaydı, bugün Akdeniz bu durumda olmazdı.

Bülent Arınç yıllar önce;
“Ege’de 20 mil kıta sahanlığı savaş nedeni sayılmamalı” demiştir. Meğer 2004 yılından beri Ege’de bulunan adalarımız Yunanistan’a peşkeş çekiliyormuş. Kuzey Kıbrıs Türk Devleti ver-kurtul sınıfına sokuldu. Rahmetli Denktaş ABD’nin isteği ile devre dışı bırakıldı. “Git vatanında konuş” diye hakaret edilerek aşağılandı. K.K.T.C. Devleti; “Yes be annem” sloganıyla ufak bir renkli devrime tabi tutuldu

Halbuki, Serdar Denktaş adeta çırpınarak anlatıyordu…
“Avrupa Birliği'nin ve ABD'nin gözü, petrol yataklarımızda” diyordu. “Sahip olduğumuz petrol, topraklarımızda değil, karasularımızda” diyordu. “Avrupa Birliği ve ABD, Kıbrıs adasının tümünü Avrupa Birliği'ne almak suretiyle Doğu Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz rezervlerimizi kontrol altına almaya çalışıyor” diyordu. “Bu yüzden Annan Planı'nı imzalatmak istiyorlar, bu yüzden yes dedirtmek istiyorlar, faaliyetlerine uluslararası hukuk kılıfı uydurarak bizi ve Türkiye'yi rezervlerin uzağında tutmak istiyorlar” diyordu.

İşte buna rağmen, Akp bütün gücüyle “evet” denmesi için çalıştı. Akp yandaşı Müsiad, Tügiad, Tesev, Tim, Tisk, Türsab, Tzob, Tobb gazetelere sayfa sayfa ilanlar verdiler, Kıbrıs halkının “evet” demesi için çağrıda bulundular.
Rauf Denktaş'a yandaş medyada hakaretler yağdırıldı, KKTC'nin ayak bağı olduğu yazıldı, gençlerin önündeki engel olduğu yazıldı, “çekil artık” denildi, “istifa et” denildi. Avrupa Birliği ve ABD yönetimleri “evet” denilmesini istiyordu. “Rumlar hayır dese bile Türk tarafını Avrupa Birliği'ne alacağız, siz yeter ki evet deyin, ambargoyu hemen kaldıracağız” deniyordu. BOP'cular “win win” diyordu.

“Evet” deyin. Sandığa gidildi… Türk tarafı yüzde 65 evet dedi. Rum tarafı yüzde 75 hayır dedi. Bir hafta sonra… Rum tarafı, hayır demesine rağmen, AB üyesi yapıldı, Türkiye'nin AB üyeliğini veto etme hakkını bile aldı. Türk tarafı ise, evet demesine rağmen ayazda kaldı, ambargo bile kalkmadı.Türkiye, Doğu Akdeniz'i işte böyle kaybetti… Rauf Denktaş'ı sırtından hançerlediğimiz gün, Doğu Akdeniz gitti.Akp iktidarı, milli kahramanımız Rauf Denktaş'ın yanında durması gerekirken, Rumların yanında durdu.

Democracy in the Middle East, Pluralism in Europe

30 Ocak 2004 Cuma: Kıbrıs'ta toprak verilmesini ilk kim gündeme getirmiş bakın! Dünyaca ünlü Harvard Üniversitesi'nde  "Kıbrıs'ta toprak vermeyi düşünüyor musunuz?" sorusunu "Belli bir oranda verebiliriz" diye yanıtladı. 1 Saat 39 Dakkalık Video

 

 Muhsin Yazıcıoğlu'nun Katilleri ABD-İsrail Düdüğü BOP'cular idi