Eğitim ve bilim deyip duruyoruz.

 Eğitim ve bilim deyip duruyoruz.
Peki;
Ateşe su dökülürse veya işenirse cin çarpacağına inanan bir topluma mı anlatacağız bunu?
Yada erkeklerin küpe takmasının günah olduğuna inanan bir kitleye bunu anlatmaya çalışmalı mıyız?
Yeni doğan çocuğun göbek bağını; dindar olması için cami avlusuna, okuyup adam olması için kitap arasına veya olunmasını istendiği ilgili yere bırakılmasına umut bağlayan insanlara mı anlatacağız bilim ve eğitimi?
Baykuş ötmesini o bölgeye gelecek bir belanın işareti olarak kabul eden insanlara bilim yada eğitim diretmesi yapmalımıyız?
Türbe, yatır gibi yerlerden medet uman, mum yakıp dilek tutan, kara kedinin insanın önünden geçmesini uğursuzluk sayan, gelinin kucağına erkek çocuk verilince çocuğunun erkek olacağına inanan insanları geride bırakmalıyız artık.
Bu tip insanlara bir şeyler anlatmak yerine, yeni yetişen nesli MASALLARDAN uzak tutmalıyız.
Sağ elinin içi kaşındığında para geleceğine, sol elinin içi kaşındığında da para çıkacağına inanan insanlara anlatmaya çalışmayalım artık.
Ayak altı kaşındığında yola çıkılacağına inanan insanlardan vazgeçmeliyiz. Umutsuz vaka olduklarını anlamalıyız. Umutsuzu hafif söyledim. İmhalık bunlar imhalık.
Cam ve porselen gibi bir eşyanın aniden düşüp kırılmasını, bir beladan kurtulmanın habercisi sayanlardan, bir isteğinin olması için ağaçlara bez bağlayanlardan, gidenin veya yola çıkanın arkasından su dökmek için yarışanlardan, adak adayıp pazarlık yapanlardan kurtulmak gerek.
Vazgeçmeliyiz kardeşim.
Yapacağımız bellidir.
Yeni bir nesil yetiştirmeliyiz: din masallarından, yalanlardan, hurafelerden çoook uzak.
Hepsi iyi eğitimli bilim insanı olmalı.
Hepsi...